Nazım Hikmet En Anlamlı Sözleri ve Şiirleri
Nazım Hikmet En Anlamlı Sözleri ve Şiirleri

Ünlü Üstad Nazım Hikmetin kaleminden Kalbimize iz Bırakan En Anlamlı Özlü sözleri ve şiirleri

Nazım hikmet anlamlı sözleri ,Nazım Hikmet meşhur sözleri,Nazım Hikmet gece Sözleri,Nazım Hikmet Ran bilinmeyen Sözleri,Nazım Hikmet sözleri cokiyiabi,Nazım Hikmet sözleri kitap Alıntıları, Nazım Hikmet Sözleri Resimli,Nazım Hikmet Sözleri Facebook,

Gitmek Sadece bir eylemdir.
Unutmak ise koca bir devrim.

Boynuma Sarılma Gülüm, Benden sana Geçer Ölüm.

insan Denizin olmadığı yerde ,umut Adına Martı olmalı.

Yaşamak ümitli bir iştir sevgilim. Yaşamak seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.

Nazım hikmet En Güzel Sözleri

Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.

Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.

Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir!

Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu bir daha yeşermez.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.

Nazım hikmet anlamlı sözleri

Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.

Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte.

Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.

Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.

İnsanların kanatları yok, insanların kanatları yüreklerinde.

Sende uzaklığı; sende ben, imkânsızlığı seviyorum.

Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun?

İçimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman.

Nazım hikmet anlamlı sözleri

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Ve benim birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.

Yazılarım otuz kırk dilde basılır, Türkiye’mde Türkçemle yasak!

Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.

İşin en aşağılık tarafı şu ki yavrum, galiba yalnızlığa alışıyorum.

Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.

Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı.

Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…

Nazım hikmet aşk sözleri

Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.

Ve bir gün ekler Nazım Hikmet mektubunun sonuna; herkese selam sana “HASRET”

Evet. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.

Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!

Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘sen’ deyip ağlamaklı kalması…

Kimselere anlatamadım. Kendime bile, ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.

Nazım hikmet özlü sözleri

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana kuşsun. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.

Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…

Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta.

Bir meltem olacak rüzgârım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde.

Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin.

Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.

Nazım Hikmet’in Eserlerinden Alıntılar

Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?

Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne.

Nazım hikmet anlamlı sözleri

Biz; ince bel, ela göz, sütün bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda.

Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!

Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.

Benim sevdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim: ne güzel darma duman ediyorsun beni.

Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.

Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım.

Nazım hikmet en güzel sözleri

Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.

Büyük insanlığın toprağında gölge yok, sokağında fener, penceresinde cam, ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor.

Nazım hikmet’in meşhur sözleri

Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında.

Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.

Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın. Peki, o ne yaptı? Deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.

Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme! Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.

Korkma giderken ‘b’yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Ne de olsa sen bitirdin bizi. Öyleyse sende kalmalı ‘izi’.

Ellerine dokunmak isterim, dokunamam arkasından camın. Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm, alacakaranlığımda oynadığım dramın.

Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya.

Nazım hikmet davet şiiri

Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese.

Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım. Ama seninle bir başka yaşarım.

Yolunu beklerken daha dün gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım da işte iyice; anladım ki sen de herkes gibisin!

Nazım Hikmet Kimdir? Nazım Hikmet’in Hayatı Hakkında kısa bilgiler

(Doğumu: 15 Ocak 1902 Selanik, Ölümü: 3 Haziran 1963 Moskova) Nazım Hikmet, şair, oyun yazarı, romancı, anı yazarıdır. “Romantik komünist” ve “Romantik devrimci” olarak da anılan ve siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanıp yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçiren Nazım Hikmet’in şiirleri elliden fazla dile çevrildi, eserleri birçok ödül aldı. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşlığına alındı. 1963 yılında da kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir.

Nazım Hikmet’in Şiirleri

835 Satır (1929)
Jokond ile Sİ-YA-U (1929)
Varan 3 (1930)
1+1=1 (1930)
Sesini Kaybeden Şehir (1931)
Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932)
Gece Gelen Telgraf (1932)
Portreler (1935)
Taranta-Babu’ya Mektuplar (1935)
Simavne Kadısı Oğlu şeyh Bedreddin Destanı (1936)

Nazım Hikmet’in Tiyatroları

Kafatası (1932)
Bir Ölü Evi (1932)
Unutulan Adam (1935)

(Türk Şirinin Mavi Gözlü Devi Nazım hikmetin Şiirlerinden sizlere bir kaç tanesini Hazırladık. )

NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ

Nazım Hikmet’in sayısız şiiri ve eserleri bulunmaktadır. Bunlardan birkaçını ölüm yıldönümü sebebiyle derledik. İşte Nazım Hikmet şiirlerinden bazıları…

CEVİZ AĞACI

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

ÇOCUKLAR ÖLEBİLİR YARIN

Çocuklar ölebilir yarın,
hem de ne stmadan ne kuşpalazından
düşerek te değil kuyulara filân;
çocuklar ölebilir yarın,
çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın,
çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
ne bir santim kemik, ne bir damla kan,
çocuklar ölebilir yarýn atom bulutlarının ışığında
arkalarında bir avuç kül bile değil
arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan.

BENCE ŞİMDİ SEN DE HERKES GİBİSİN

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

BU VATANA NASIL KIYDILAR

İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire : “Buyur…” dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

HÜRRİYET KAVGASI

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zaptettiler yine.

Beyazıt’ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran’ın mağarasını.

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.

TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA SELAM!

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.

Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!

YAŞAMAK SENİ SEVMEK GİBİ

Meydan yerinde kampana vurdu.
Nerdeyse koguşlarin kapilari kapanir.
Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz:
8 yil…

Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.
Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

NAZIM HİKMET’İN ŞİİRLERİNDEN BESTELENEN ŞARKILAR

Zülfü Livaneli – Karlı Kayın Ormanı
Cem Karaca – Bence Artık Sen De Herkes Gibisin
Onur Akın- Seviyorum Seni
Edip Akbayram – Güzel Günler Göreceğiz
Ezginin Günlüğü – Seni Düşünmek Güzel Şey
Bulut mu Olsam? – Zülfü Livaneli
Bor Oteli – Hüsnü Arkan
Hoşgeldin Kadınım – İlhan İrem
Edip Akbayram – Gidenlerin Türküsü
Aynı Daldaydık – Ahmet Kaya
Kız Çocuğu – Joan Baez & Zülfü Livaneli
Herkes Gibisin – Cem Karaca

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here